PKK VE OSLO SÜRECİ
Ülkemiz yeni bir süreç
yaşıyor. İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmelerden sonra, deşifre olan Oslo
süreci ile yeni bir süreç başlatılıyor.
Görünen oki, MHP
dışında mecliste bulunan partiler, bu sürece destek veriyorlar. MHP’nin ortaya
koyduğu itirazlar doğru. İktidarın savunması kendine göre haklı. CHP bu
süreçten nemalanmak peşinde.
Kamuoyunun bu konulara
ilişkin, cevaplanmasını istediği sorular var.
PKK’nın silah bırakıp,
ülkeyi terk ettiğini varsayalım. İmralı’da bulun Apo’nun muhatap alınıp,
BDP’nin nötralize olduğunu düşünelim. Oyun kurucuların düşündüğü manada, Kuzey
Irak’ın Türkiye ye bağlandığını, Kürtlere bu bölgede otonomi verildiğini,
Kerkük ve Musul’un da bu bölgede kaldığını varsayalım. Bu topraklar da sıkıntı
bitecek mi? Talepler bitecek mi? Coğrafi talepler sona erecek mi?
İran, Suriye de
bulunan Kürtlerin durumu ne olacak?
Bütün bu olaylar Amerikan
ajandası neticesi meydana gelmektedir. Bizim devletimiz bu olaylar sonucu daha
mı güçlü olacak? Daha mı sorunlu kalacak?
Bir bölgeye otonomi
verildiğini düşünelim, Ankara da, İstanbul da, diğer illerde bulunan Kürtlerin
durumu ne olacak. Bu nüfus artış hızı ile bütün Türkiye’yi mi talep edecekler?
Şimdiye kadar üretime katılmamış,
devlete vergi vermemiş, elektrik su parası ödememiş bu insanlar, bu bölgeyi
nasıl yönetecekler? Bunların eroin ve diğer kaçakçılıklarına yine göz yumulacak
mı? Türkiye’nin her tarafından milletvekili çıkaracaklar mı? Devlet
ihalelerinde aslan payı, yine bunların mı olacak?
Anayasa da değişiklik
yapılarak, bütün bu oluşumlara yeşil ışık yakılacak. Sonra da biz ülkemizde
Türküm diyemeyeceğiz. Şimdi olduğu gibi biz Türküm dediğimizde bize faşist
diyecekler, onlar Kürdüm dediklerinde kahraman olacaklar.
Binlerce kişinin
katili Apo serbest kalacak, belki de Kürt bölgesinin kahraman yöneticisi
olacak. Bu şartları bu gün hazırlamakta olanlar, yarın bundan gurur mu
duyacaklar, pişman mı olacaklar! Bunu tarih gösterecek. Bu günün tarihini
yazanların çocukları, babaları ile küçülen zayıflayan Türkiye ile gurur
duyacaklarını sanmıyorum. Bu gün başka ülkelerde okul açıp, Türkçe
öğrettiklerini söyleyenler,” yarın bu
topraklarda Kürtçe den başka eğitimi olmayan okullar açıldığında” bunun
mantığını nasıl açıklayacaklar.
Bu bölünme burada
bitmeyip, başka talepleri de peşinden getirecek.
Yahudilerin Yüzyılların
hayali olan, Nil den Fırat a kadar olan topraklar hayali, böylece gerçekleşmiş
olacak. Bu necip millete kılıç çeken, ihanet eden kavimler hiçbir zaman rahat
ve huzur yüzü görmeyecekler.
Yöneticiler,
baştakiler gelin bu hataya düşmeyelim. Kanla alınan bu topraklar, kanla verilir.
Göz göre göre bu ülkeyi bölücülere teslim etmeyelim.Bu günün yarını da
var. Yarın bu saydığımız yanlışların hesabını nasıl vereceğiz bunu iyi
hesaplayalım.
Mustafa Yolcu