GÖMÜLÜ ÇOBAN- FAİK
ERYILDIZ
Faik abiyi ilk defa
1973 yılında, Bahçeli evlerdeki yurdu Yavuz Aslan abinin ziyaretinde, okuduğu
şiirle tanıdım. Daha sonraki yıllar ’da Keçiören Belediyesinde birlikte olduk.
Faik abi hukuk işleri müdürlüğünde görev yapıyordu. Yanına uğrar, sohbet eder,
eskileri yad ederdik. Kardeşi Yasin de belediyenin satın alma müdürlüğüne
bakıyordu.
Ben bulunduğum müdürlükte, görevimin gereğini yaptığım
için bazen rahatsız oluyor, imama da papaza da yaranamıyordum. Bu konuları Faik
abi ile dertleşiyor, birbirimizi teselli ediyorduk. İkimizde lojmanda kalmıyor,
makam aracımız da yoktu. Dolayısı ile belediye de kalmakta zorunlu değildik.
Bir gün başkanın sekreteri bizi telefon ile arayarak,
akşam saat 21.00 da başkanlık makamında olmamızı istedi. Belediye de çalışan 20
yakın arkadaşımız vardı. Hepimizde denilen saat de başkanlık makamına giderek,
başkanın odasın da toplandık.
Daha sonra odasına, Melih Bey’de geldi. Bize çay ikram
edildi. Melih bey söze başlayarak-
“Yarın cumartesi ve pazar günü …. Partisinin kongresi yapılacakmış. Bura da
bulunan hiçbir arkadaşımızın bu kongreye katılmasını istemiyorum. Kongreye
giden olursa aramız bozulur.” Dedi. Bu emredici talebi çok yadırgamıştım. Sonra
da bütün arkadaşlara sırası ile sorarak, katılıp katılmama konusun da
düşüncesini sordu.
Sıra bana geldiğinde- “Bana kongreye git deseniz de
gitmem. Burada bulunan arkadaşlarımız çocuk değil. Böyle emrivaki olarak değil
’de, rica etseniz daha uygun olmaz mıydı dediğimde, hayır gidilmemesini
istiyorum dedi.
Faik abiye sıra geldiğinde- “Melih seninle aynı yaşta,
aynı seviyeden gelmiş insanlarız. Bu konu da bana emir veremezsin. Ben yarın kongreye
katılacağım. Çünkü eşim, partinin yönetim kurulu üyesi. O kongreye katılmak
durumunda, bende onu yalnız kongreye gönderemem.” Dedi.
Melih Bey’de, katılırsanız aramız bozulur diye cevap
verdi. Netice de kongreye Faik abi katıldı. Kongreye katılan birisi,
belediyeden gelenleri Melih beye ispiyon etmiş. Bu tarihten sonra Faik abi,
belediye de huzurlu bir çalışma ortamı bulamadı. Görevinden istifa ederek
belediye den ayrıldı.
Evini Bursa’ya taşıdı. Ora da avukatlık yapmaya başladı. Kardeşi Yasin de belediye den ayrıldı. Başka bir kamu kuruluşun da çalışmaya başladı.
Bir günde duydum ki; Faik Eryıldız vefat etmiş. Faik abi
Allahtan başka kimseye kulluk etmeden, dünyasını değiştirdi. Her Afyona
gittiğim de Faik abi aklıma gelir, kendisine rahmet okurum.
Faik abinin şiirinin bir kıtası ile satırlarıma son
veriyorum.
Sen mene gardaş
misen?
Yoksa, bi gara daş
misen?
Sağır misen,
sarhoş misen?
Sorirem ağlayı
ağlayı?
MUSTAFA YOLCU