27 Mayıs 2016 Cuma

AKP İKTİDARININ İYİ VE KÖTÜ YAPTIKLARI

AKP İKTİDARININ İYİ VE KÖTÜ YAPTIKLARI

12 Yıllık AKP iktidarının iyi ve kötü yaptıklarını ele aldığımız ’da, şu hususlar öne çıkıyor.

İYİ YAPILANLAR:

a)Tayyip Bey, belediyecilik geleneği ile yatırımları kısa sürede sonuçlandırıyor.
b) 1993 Tarihine yakın zamanda, Ankara Çankaya’da, eski Anayasa mahkemesinin karşısın'da imar planında cami alanı olarak ayrılan alanı, bir gurup cami yaptırmayıp, burayı park alanına dönüştürdüler. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin yanına çok güzel bir cami yapıldı. HALKTAN KOPMAK,HALKIN YANINDA OLMAK !
c) İstanbul boğazına yeni tüp geçit ve köprü yapıldı.
d) İstanbul’a, belediyecilik hizmeti en güzel şekilde verildi. Şu da olsaydı diyebileceğimiz DİŞE DOKUNUR NOKSANI KALMADI.
e) Duble yol yapımı, yerinde ve başarılı oldu. DDY yeni demiryolu ağı yapımı ile mevcutların bakımı ve iyileştirilmesi hususunda mesafe kat etti. Yeni hava alanları limanları açıldı.
f) Sağlık konusunda, başarılı bir politika izlendi.
g) Toplu Konut İdaresi, başarılı bir konut edindirme politikası gerçekleştirdi.
h) Savunma sanayimiz, yeni silah ve mühimmatları ordumuzun kullanımına sundu.

KÖTÜ YAPILANLAR:
a) PKK ya, açılım adı altında çok büyük taviz verildi. Bu tavizler, silah ve mühimmat yığınakları, güvenlik güçlerimize ölümcül kayıplar verdirdi.
b) Dış politikamız, bilhassa Suriye politikamız başarısız oldu.
c) Kamu binaları için çok pahalı binalar kiralandı. Bu büyük bir israfa yol açtı. Yıkılmayıp kullanılması gereken kamu binaları yıkıldı. Yıkımları üzülerek seyrettim.
d) Özelleştirme adına stratejik kurumlarda satıldı. ( Türk Telefon, PETKİM, TÜPRAŞ, Ereğli Demir Çelik, Limanlar) Bu ülkemiz acısından büyük sıkıntılara yol açacaktır. Ayrıca satılan kurumlar işletilmeyip, tamamen kapatılarak istihdam kaybına yol açtı. Binaları yıkılıp, plan değişikliği ile üzerinde bulunduğu alanlar arsa olarak işlem gördü.
e) Mayınlı sahaların temizlenmesi konusunda, kamusal tepki ile geri adım atıldı.
f) İsrail ile ilişkilerde yanlış adımlar atıldı.
g) İstihbarat konusunda zafiyetler gözlendi.
h) Milli Eğitim’de başarısız yol izlendi. Dershanelerin kaldırılmasına gerek yoktu. Parası olan çocuğuna, yine özel ders ve eğitim aldırıyor. Özel okullar konusu sancılı bir hale geldi. Mühendis devletten üç bin lira aylık maaş alıyor. Kreşin bir yıllığı 20-30 bin lira. Bunda bir yanlışlık yok mu?
j) Sosyal yardım adı altında binlerce kişi maaşa bağlandı. Sokaklar’ da uzun ekmek kuyrukları oluştu. Bu kolaycılık nereye kadar gidebilir.
I) Devlet dairelerinde yoğun olarak, düzensiz bir işleyiz hâkim oldu. Bu durumdan kamu’ da çalışanlar’ da, vatandaşlar da memnun değil.
i)Toplumda büyük bir bölünme hali gözleniyor. Çeşitli nedenlerle ayrışma yaşandı. Iktidar kucaklayıcı, birleştirici olur. Ülkemizde herkesi kucaklamak bir yana, ayrıştırma ve hedef gösterme yaşanıyor.
k)  Basın üzerinde, hoş olmayan baskı kuruldu. Aynı günde 5-6 gazete aynı manşeti atabiliyor.
l) Bir kısım şirketlerin kayyuma devredilmesi, en büyük yanlışlardan oldu. Bu işlem er geç, tazminat olarak bu icraatları yaptıranlara geri dönebilir. Cumhuriyet tarihimizde, bankaların haricinde böyle bir icraat görülmemişti.

Dost acı söyler ama doğruyu söyler. Başarı olursa, bu duruma bütün milletimiz sevinir. Başarısızlık halinde, tüm millet bundan zarar görür. Bu duruma ülkemizin gelişmesini istemeyenler sevinir.

Ülkemizin sorunlarını akılcı olarak sıralayarak, akılcı çözümler araştırarak, ortak aklı üretelim. Hamasi kavgalara kapılmayalım.

Mustafa Yolcu
Myolcu53@ gmail.com



26 Mayıs 2016 Perşembe

SALİH ŞERBETÇİ

SALİH ŞERBETÇİ
Mustafa Yolcu-Salih bize kendinizi tanıtır mısınız?
Salih Şerbetçi- 24.05.1959 Yılında, İskilip Kale Boğazı mahallesinde doğdum. İlkokulu Ulaş ilkokulun’da ve ortaokulu İskilip’te bitirdim.1960 Yılında ben bir yaşında iken, babam Ankara ya gelmiş. Çimento, Demircilik üzerine ticarete başlamış.
Rahmetlik Habibe Şerbetçi ebem ile 15 yıl birlikte İskilip te kaldık. İskilip’te ebemle bağ bahçe bakımı ve işleri ile uğraşırdık. Evimizde ineğimiz birde eşeğimiz vardı. Bizde bu işleri yürüterek büyüdük. Anne ve babamızın yanımız da bulunmamasını, ebem sayesinde aramamıştık. Babam ve annem bayramlar ’da İskilip’e gelir giderdi.
Ben 1973 Yılında Ankara ya gelerek, Aydınlık evler Ticaret lisesinde öğrenime başladım.
1977 Yılında Gazi Üniversitesi matematik bölümüne ön kayıt yaptırdım. O dönemlerde hayatımızda, ticaret ile siyaset arasında bir tercih yapmamız söz konusu idi. Okula başlayınca, yoğun siyasi olaylar nedeni ile öğrenime devam edemedim. Şimdiki aklım olsaydı okula devam eder, tahsilimi bitirirdim. Her şey zamanında yapılıyor. Daha sonra öğrenci affı çıktı ama okula devam etmedim. İmtihanları vererek, serbest mali müşavirlik diplomasını aldım.
Babamın’ da işleri büyümüştü. Mehmet, Mustafa abim ve ben babama yardım ediyorduk. Böylece ticari yönümüz gelişti. Paranın nasıl kazanıldığını, ticareti ve insanları öğrendik.
Askerlik yaşım geldiğinde, askerliğimi Şırnak’ta yaptım. Askerden iki sene sonra, rabbim nasip etti evlendim. Murat ve Teoman adlarında İki çocuğum oldu. Oğlumun birisini evlendirdim. Birde torunum oldu. Zaman su gibi akıp geçti. Trafik kazasında 1971 yılında İsmail abimi, 2006 yılında Mustafa abimi, 2001 tarihinde annemi ve 2011 tarihinde de babamı kaybettim.
Ankara’da demir çimento ticareti, akaryakıt istasyonu, hazır beton ticareti, Ankara alçı, Tofaş oto ile lastik ticareti işlerimiz vardı. Babamın ölümünden sonra işleri taksim ettik. Ben akaryakıt istasyonu işini devir aldım. Akaryakıt işinde, önceden ortağımız vardı. 2001 yılında ortağın payını ödeyerek, hissenin tamamını devir aldım.
Akaryakıt işi ile birlikte, inşaat işini’ de yürüterek, çalışma hayatıma devam ettim. İnsanları ev sahibi yaptım.
MY- İskilip ve Çorum faaliyetleri konusunu açıklar mısın? Bu sosyal faaliyetler isteği nereden geliyor, nasıl bir duygu bu?
SŞ- Bu güzel bir soru. Ben İskilip’te doğup büyüdüğüm için İskilipli olma duygusundan uzaklaşamadım. Memleketimi seviyor, ilgi duyuyorum. Rahmetlik Mustafa abim bir gün bana “ Senin ne çok sevenin ve arkadaşın var. Bu neden kaynaklanıyor “ dedi. Bende; memleketimin sorunları ile ilgilenmeye çalışmam nedeninden kaynaklandığını söyledim.
İskilipli bir tanıdığım yanıma gelerek “ İskilip’ten, vukuatlı nüfus cüzdanı suretimi düzenleterek, Ankara’ya getirtebilir misin?” Dedi. Tanıdığımın yanında İskilip’ten bir arkadaşımı arayarak, talebimizi aktardım. Arkadaşım “ bu suret kimin adına düzenlenecek?” diye sorduğunda, tanıdığımın ismini söyledim. Bunun üzerine arkadaşım-“ O arkadaşın için benden bir şey isteme de, kimin için istersen iste.” Dedi. Niye diye sorduğumda-“ İskilip’in bir konusu için Ankara’da arkadaşı ziyarete gitmiştik. Bizi kovmaktan beter etti. Bize karşı tavrını unutamıyorum.” Dedi.
Bizim sosyal faaliyetlerimiz ’de vakıf, İskilipli lik, Çorumlu luk ana unsurumuzdur. Bu faaliyetler ile hemşerilerimizi özünden kopmadan, geleceğe taşımaya çalışıyor, bizde maddi ve manevi olarak bu hususta katkı da bulunmaya çalışıyoruz. Allah nasip ederse bu faaliyetlerimiz ömrümüzün sonuna kadar devam edecektir.
MY- İskilip hakkında ne düşünüyorsunuz. Bu konuda neler söylersiniz.
SŞ- İskilip in yerel olarak iyi yönetilmediğini düşünüyorum. Beypazarı örneğini ele alırsak, İskilip’ in çok geride kaldığını görüyorum. İskilip e gittiğim zaman yeşilin ortadan kalktığını, çarpık bir yapılaşma ile beton yığınları ortaya çıktığını, arastaların boşaldığını görünce çok üzülüyorum. Aktif ve üretken bir İskilip ten, üretmeyen bir İskilip e dönüş olmuş. Buda göçü körüklemiş.
İskilip’te başarılı Belediye Başkanının olmasını istiyoruz. Bakırcılar çarşısı, ayakkabıcılar çarşısı, mutaflar çarşısı ile eski geleneklerimizi yaşatarak, tüketen değil üreten İskilip olmasını arzu ediyor, İskilip’imizi Çorumu seviyoruz.
MY- Seni alıp İskilip belediye başkanı yapsalar, İskilip’te neler yapardın.
SŞ- İskilip te trafik keşmekeşine son vermeye çalışır, acilen kapalı otopark yapardım. İnsana yatırım yapar, kaleyi ele alıp, kale ile Yivlik kayası arasına teleferik kurar, turizme açardım. Dışardan gelen insanların bu manzarayı görmesini, dolmasını, keşkeği, tepsi etini, geleneksel yiyeceklerini tatmasını sağlardım.
İskilip’te devre mülk konutları yaparak, İskilip’te evi olmayan hemşerilerimizi yeniden İskilip’e getirmeye çalışırdım.
Ormanları av turizmine açardım. Şimdi çilek üretiliyor. Çilekten iyi verim alındı.
Küplerde İskilip turşusu kurdurur, İskilip turşusunu yeniden ticari hayata katardım. İskilip cevizinin eski verimi kalmamıştır. İnce kabuklu cevizler az bulunmaktadır. Cevizci liği artık başka yerler yapıyorlar. Üzüm bağlarının bakımının yapılarak, kokulu üzümlerimizi yeniden üretmeye başlatırdım.
Eski evlerini korur, bunları onarıp turizme kazandırırdım. Kaya mezarları ele alır, kale çevresinde kazılar yaptırarak buraları turizme kazandırırdım.
MY- Sanayileşme, ticaret, eğitim konusu var. Bu konuda ne söylersiniz.
SŞ- İskilip’i sanayinin merkezi haline getirmeliyiz. Sanayi tüketime değil üretime dönük olarak gelişmelidir. Fabrika yapan imalathaneler kurulmalıdır. Bu konuda Çorumda çok verimli atılımlar yapıldı.
İskilip’te eğitim en önemli konulardandır. Çocuklarımızın en iyi eğitimi alıp, önlerinin açılması gereklidir. İskilip ‘e yeni fakülteler açılmalı, çocuklarımız geleceğe en iyi şekilde hazırlanmalıdır.
MY- Ankara’da İskilip ve Çorumlular var. Bu konuda neler yapılabilir.
SŞ- Hattuşa diye Balıkesir Edremit’te Çorumluların ortaklığı ile kaplıca tesisi kurulmuştu. Daha sonra bu tesisi birileri ele geçirdiler. Mahkemelik olundu. Sonuç alan, hedefe giden ortaklık, kooperatif teşebbüslerin olmasından yanayım. İskilipli liği, Çorumlu luğu unutturmamak için Ankara da Çorumluları yan yana getiriyor, İskilip dolması günü düzenliyoruz. Atatürk Kültür merkezinde Çorum günleri fuarı açarak, İlçeleri ile birlikte Çorumda üretilenleri, imalatları sergilemek imkânı buluyoruz. Vakıflarımız Üniversite öğrencilerine burs vermeye çalışıyor.
İskilip’i Çorum’u çok seviyoruz. Sizin’ de böyle duyarlı olmanız beni çok sevindirdi. Beni İskilip ve Çorumlulara tanıttığın için teşekkür ederim.

Mustafa Yolcu- 04.12.2015