15 Kasım 2018 Perşembe

ÖMER VURAL ABİ

ÖMER VURAL ABİ

Ömer abiyi 12.11.2018 Salı günü Karşıyaka mezarlığın’da ebediyete uğurladık. Bu yazı ile kendisi hakkında bilgi vermeyi, bazı hatıraları paylaşmayı istedim.
Ömer Vural 1947 yılında Halfeti’de doğdu. İlkokul; Ortaokul, Liseyi Gazi Antep’te okudu.  Üniversite hayatına, Ankara Üniversitesi Ziraat fakültesinde başladı ve Ziraat Fakültesinden mezun oldu. Askerliğini, Yedek Subay olarak Erzurum’da yaptı.

Mücadele hareketine, lise yıllarında dahil oldu. Melih Gökçek, Atilla aynı dönemde Gazi Antep’te birlikteydiler. Orada onları organize eden, Yavuz Aslan Argun abi olmuştu. Ömer abi kademe kademe Ankara sancağının başına kadar geldi.

Ben kendisini olgun, oturaklı birisi olarak 1973 yılında tanıdım. Ankara GMK bulvarında, gerçek dergisi vardı. Orada bulunurdu. Bizde bazen, oraya yemek yapmaya giderdik. Yemek yapmaya gittiğimiz bir günde, İsa Yusuf Alptekin’in geleceğini söylediler. Yemek menümüz de mercimek çorbası, pilav, fırında köfte, İskilip helvası vardı. Ben pilavı soğan kızartarak yapmıştım. Yemekten sonra bir arkadaşımız” pilava niye soğan kattınız” diye eleştirdi. Ömer abi ise” helva güzel olmuş, nasıl yaptınız” diye sordu, bende izah ettim. Pilav nasıl olmuş diye sorduğumda güzel olmuş demişti. İşte farklılık bu.

Keçiören Belediyesinde çalışırken, Ömer abinin de Keçiören Belediyesine geçeceğini duydum. Bir karşılaşmamızda “abi Keçiören’e gelme, seni üzerler” dedim. Kendisi de, Keçiören’e gelip gelmeme konusunda kararsızdı. Keçiören’e  gelmekten vazgeçti. O zamanlar Ankara Şeker Fabrikasında çalışıyor, lojmanda kalıyor, sevilip sayılıyordu.
İlyas Şirin buradaki anekdotu şöyle anlatıyor” Ömer abi insani ilişkilere önem verirdi. İnsanları ayırmaz, başarıyı ve doğruluğu dürüstlüğü ön plana koyardı. Bu sebeple herkes onu sever, sayardı.

Celalettin Sargın anekdotu; “Talat Paşa Bulvarındaki sancakta iken, Denizciler caddesindeki lokantaya kuru fasulye yemeye giderdik. İkimizde kuru fasulyeyi çok severdik. O tatlı insanla birlikte, kuru fasulyeyi tatlı tatlı yerdik.” Diye anlattı.

Sporu ve futbolu çok severdi. OÇOK yurdunun bahçesinde, santrafor olarak futbol oynardı. Çınar Sporun kurulumunda, Necati Sofuoğlu, Tahsin Serdaroğlu’na
 yardımcı oldu. Necati Sofuoğlu- “Ömer abi Çınar Spordan ilgisini ve desteğini hiç eksik etmedi.” Diyor.

Ahmet Yıldırım anekdotu- Hareketin çözülme dönemine doğru, arkadaşlarımızda durgunluk hakimdi. Bir gün Ömer abinin yanına giderek, bunun sebebini sordum. Ömer abi- “Arkadaşlarımız okullarını bitirdiler. Ev bark olacaklar.  İş bulamıyoruz. Bir takım maddi sıkıntı yaşıyorlar. Arkadaşlar bu sebeple demoralize olmuş olabilirler.” Dedi.
Ben ilave ettim.- “Bana izin verirseniz, bunun çaresini bulabilirim.” Dedim. Nasıl bulacaksın deyince, bütün arkadaşların katılımı ile ticari bir şirket kurarız. Bu şirkette, arkadaşlarımıza iş veririz hem de üç beş kuruş kazanır, diğer arkadaşların sıkıntıları gideririz.” dedim. Ömer abi bu düşüncemi uygun buldu. İlk işimiz, Bursa’dan Ankara ya turşu getirip pazarlamak oldu. Yeniçağ Gıda A.Ş. ilk kuruluş süreci böylece başlamış oldu. Allah Ömer abiye rahmet etsin, mekânı cennet olsun dedi.

Ömer abi Büyükşehir Belediyesin de görev alınca hem üzüldüm hem de sevindim. Üzülmemin nedeni, Ömer abinin yapısı belediyeciliğe uygun değildi. Onu üzebilirlerdi. Sevinmemin nedeni ise, arkadaşlarımızın belediye ile ilgili sorunlarının çözülmesinde yardımcı olabilirdi. Öyle de oldu. Ömer abi arkadaşların çözülebilecek sorununa yardımcı olup çözdü. Gelen kişinin talebine yardımcı olamayacaksa, hiç uzatmadan ümit vermeden “bu konuda yardımcı olamam” derdi.

Fani dünyaya Ömer Vural abi nokta koydu, bitirdi. Allah mekanını cennet etsin. Böyle güzel bir hayat sürdürebilmeyi bizlere de nasip etsin.
Tüm yakınlarına da baş sağlığı diliyorum.

Mustafa Yolcu- 13.11.2016