7
DÜVELLE HARP ETMEK
Afrin’de
savaşıyoruz. Suriye, Irak sınırı boyunca tertibat alıyoruz. Karşımızda tek
düşman yok, yedi düvele karşı savaşıyoruz.
Abdülhamit
han demiş ki “Bir harbe giriyoruz. Bu harpte dostumuz yok, müttefikimiz yok.
Bir tek Allah’ımız var. Yedi düvele karşı savaşıyoruz. Allah’ın izniyle,
devletimizi kimseye teslim etmeyiz. Lakin harpteki kayıplar, istikbalimizi
yaralar. Gençlerimizi yitiririz. Yetişmiş subaylarımızı yitiririz. “
Abdülhamit’in
zamanında da, diğer harplerde ’de durum aynı idi. Biz hep yedi düvel ile harp
ettik, içimizdeki hainlerde bizi içerden vurmaya çalıştılar.
Şu anda
Afrin’de, İstiklal harbi vermiyoruz ama İSTİKBAL HARBİ veriyoruz. Orta Doğu coğrafyasındaki
bu sıkıntıyı alt edebilirsek, geleceğimize kurulmak istenen tuzakları bozmuş
olacağız. Bize düşman olanların hayallerini, boşa çıkaracağız. Askerimiz
karşısında Amerikan, Fransız, Alman, Çinli, Hollandalı, İngiliz özel kuvvet
askerleri ’de var. YPG militanlarını eğitip, teçhiz edip karşımıza
çıkarıyorlar.
Fransız
Lafarge çimento firması betonu üretiyor, Almanlarda beton ile yer altı sığınaklarını
yapıyorlar. Sözde bunlar müttefiklerimiz. NATO çerçevesinde gerekirse, biz
onlar için harbe gireceğiz. NATO’nun en büyük ikinci ordusuyuz. Ama
müttefiklerimizin, başta Amerika olmak üzere yaptıkları Orta’da.
Amerikalı
bir general ülkesinde “Türk askerleri, Araplar ve diğer ülke askerlerine
benzemiyor. Türkler ’de geri gitmek gibi bir davranış yok. Ölesiye
savaşıyorlar.” Diye beyanat veriyor. Hiçbir ülkenin anası evladını, düğüne
gider gibi askere göndermez. Ana evladına derki “SÜTÜM SANA HELAL OLMAZ, SALDIRMAZSAN
DÜŞMANA.” Bu anaları, dünyanın hiçbir milletin
de bulamazsınız.
İşte bu
manevi kuvvet, bizi biz yapıyor. Bizi güçlü yapıyor. İşte bu sebeple, yedi
düvel karşımıza dikiliyor. İçten ve dışarıdan bizi çökeltmeye çalışıyorlar.
Amerika
ve Batılılar, dünyanın en barbar, kan dökücü, sömürgeci ülkeleridir. Barış ve
özgürlük getireceğiz, DEAŞ ile savaşacağız diye gittikleri yerlerde, sivil
çocuk demeden, insanları öldürmüşlerdir.
Irak’ta
bir milyon, Afganistan ve Pakistan’da 300.000 kişi olmak üzere, bir milyon üç
yüz bin sivil, Amerika ve batılılar tarafından öldürülmüştür.
1. Ve
2. Dünya harbinde ölen insan sayısı, 75 milyondur. Bunların anladıkları, barış
ve demokrasi anlayışı bu işte. Bu anlayış, aynen devam etmektedir.
Metotları
makyevalist metot, gayeleri emperyalizm. İnsanı makinanın tamamlayıcısı olarak
görüyorlar. Bu sebeple, belirledikleri hedefe varmak için, her şeyi yapıyorlar.
Her türlü vasıtayı kullanıyorlar. Bu anlayış için, insanların kitle halinde
ölümü, aç kalmaları, şehirlerin yıkılması, tabiatın zarar görmesi sorun
olmuyor.
Dünya’da
kamuoyu oluşturma, propaganda vasıtaları ile insanları istedikleri gibi
düşündürüyor, kanaat sahibi yapıyorlar.
Amerika
Irak harbi sırasında, denizde yağlara bulaşmış kuşların, sudan çıkmaya çalışması
ve bu arada verilen fon müziği ile insanları etkilemiş, insanlarda kuşların bu
duruma gelmesine Saddam neden oldu kanaati oluşmuştu. Daha sonra anlaşıldı ki, bu
tamamen Amerika’nın senaryosudur.
Aynı
zihniyet, Doğu Guta ’da binlerce sivilin ölümüne ses çıkarmazken, Afrin’de siviller
öldürülüyor diye, Türkiye aleyhine propaganda yapmaya kalkıyor.
Türk
asıllı devletlerin, Afrin konusunda ne düşündüğünü merak ediyorum. Azerbaycan dışın
‘da, Türk devletlerinden ses yok. Beyanat yok. Türkiye olarak bizim, nasıl
kuşatıldığımızın göstergesidir bu. Rusya kardeş devletlere talimat vererek,
Türkiye ile ilişkinizi soğuk tutun demiştir. Bu sebeple olacak ki, bu kardeş
devletlerden ses çıkmıyor. Bunun Altın’da, bu ülkeler ile bizim dış
politikamızın yanlışı var mı bilmiyorum. Ama insan kardeş bildiği ülkeleri, yanında görmek
istiyor. Afrika açılımı gibi bir açılım, Türk devletleriyle de kısa süre de
olur inşallah.
Afrin
ve diğer başarılar, bizim kendi imkanlarımız ile ayakta durabilmemiz, önümüzde
duran birçok kapıyı açacaktır. Hamaset bir tarafa, bizde oyunu kurallarına göre
oynamak durumundayız. Dış politika ’da önemli olan, çıkar ilişkileri olduğu
için, her açıdan güçlülük sorunları çözecektir.
Allah
ordumuza, askerimize, güvenlik güçlerimize güç ve kuvvet versin. İSTKBAL
MÜCADELESİNİ BAŞARI İLE ATLATALIM.
Mustafa
Yolcu
06.03.2018