22 Nisan 2017 Cumartesi

OSMAN ÇORUMLU

İSKİLİP’İN 1963- 1968 DÖNEMİ  
BELEDİYE BAŞKANI OSMAN ÇORUMLU  

İskilip’te 1, 5 dönem belediye başkanlığı yapmış büyüğümüzdü. Kendisi 1327 doğumlu olup, babamla yaşıttı.  

Belediye başkanlığının ikinci devresinde, başkanlıktan istifa ederek ayrılmıştı. Ankara’da ve İskilip’te evi vardı. Çok eskiden beri yol müteahhitliği ile İskilip’te manifaturacılık yapardı. Ankara’da otobüs yazıhanesini işletirdi.  

Keçiören belediyesinde göreve başlamamın ilk aylarıydı. Belediye ye beni ziyarete geldi. Belediyecilik konusunda kendisiyle görüş alışverişinde bulunarak, tecrübesinden istifade etmeye çalıştım.


Belediyecilik zor işti. Bire bir halkla karşı karşıya olup, onların sorunlarını çözmek, anlaşmazlıklarını gidermek gerekiyordu. Belediye de karşılaştığım sorunları anlatınca bana ; “ oğlum Mustafa; belediyecilik öyle bir iştir ki, soğan yiyip ağzın kokmadığı müddetçe, kimsenin hakkını çiğnememek kaydı ile bildiğini yap. Sen doğru hareket edersen, Allah sana yardım eder, başarılı olursun.” Dedi.  

Bu taşa kazınacak bir hayat tecrübesi, unutulmayacak sözlerdi. Bu söylediklerini şu hatırası ile devam ettirmişti:  

“ İskilip’e 1963 tarihinde gelen büyük sel ile köprübaşındaki üzeri kapalı köprü yıkılmıştı. Köprünün, DSİ. ce yapılması zaman alacaktı. Bir an önce köprünün yapılması gerekiyordu. İnsanlar Hacipiri den köprü olmadığından çarşıya geçemiyor, bir tarafta maruz kalıyorlardı. " 

Köprünün yapılması konusu acil olduğu için, Belediye Meclisi gündemine aldım. Burada nasıl hareket edeceğimiz konusunda karar alacaktık. Meclis üyelerinin bir kısmı, köprüyü ihale ile yaptıralım dedi. Bir kısmı da daha ucuza, daha çabuk bitmesi için emanet usulü ile yapılmasını teklif etti. Bende emanet usulü ile yapılmasını destekledim.   

Köprünün emanet usulü ile yapılmasına karar alındı.  Hemen bir emanet komisyonu kurarak, lazım olacak malzemeler ile işçiliğin keşfini çıkarttım. Emanet komisyonu, teklif almak sureti ile alınacak malzemelerin bağlantısını yaptı. Malzemeler köprünün başına getirildi. İnşaatta çalışacak usta ve ameleleri de yevmiye ile çalıştırarak, köprü inşaatına başladık. Kısa sürede ahşap köprüyü bitirerek hizmete açtık. Köprünün üzerinden at arabaları, insanlar geçebiliyordu. Otomobiller ile diğer araçların geçişi yasaktı.  

Vatandaşın sıkıntısını bu şekilde giderdik ama bizim yaptığımız köprüyü, ihale edilerek yapılmadı diye bizi, İçişleri bakanlığına şikâyet etmişler.  

Bir gün bakanlıktan Mülkiye Müfettişi çıktı geldi. Belediyeyi ve özellikle de köprü inşaatını teftiş edeceklerdi. Gelen müfettişin önüne bütün sarf evraklarını, meclis kararını, diğer istenilen belgeleri koydurdum.  

Müfettiş belgeleri inceledi. Bayındırlık birim fiyatına göre iş ihale edilseydi, kaça mal olurdu ile emanet usulü ile yapılan maliyeti tespit ettiler. Bizim maliyetimiz ihale maliyetinin çok altında bir fiyat idi.  

Müfettiş- ” başkan bey, siz kazanızın ihtiyacı olan köprüyü kısa sürede, düşük maliyet ile yaptırmışsınız. Yapılacak bir şey yok. Elinize sağlık. Raporumu bu şekilde yazıp Bakanlığa vereceğim. “ dedi.  

Ben o gün medeni cesaretimi gösterip, lafı sözü bir tarafa atmasaydım, köprü kısa sürede yapılmayacak, ihale mevzuatını tamamlamak için aylar geçecekti. Köprüde daha pahalıya mal edilecekti. Hemşerilerimde köprüden geçemeyecek, çaydan karşıya geçmeye çalışacak, perişan olacaktı. “  

Osman emmi bunları anlatmıştı. Hala belediyecilik netameli bir iştir. Bir iş yapılır, nalına da vururlar, mıhına da. Kimseyi memnun edemezsin. Belediyecilik deli Dumrul işidir. Her şeyi göze alıp, lafa söze kulak asmayıp, memleketin için gerekeni yapmak işidir.  

İskilip’in 1960 yılından sonra belediye Başkanlığına bakan, deli kaymakam lakabını taktıkları kaymakamı vardı. Kaymakam imar yollarını açtırırken, bütün herkes yapılan yol açım işine karşı çıktılar. İcraatın aleyhine konuştular. O kaymakam sayesinde İskilip’in imara uygun yolları açıldı. İskilipliler hala o kaymakamı unutmayıp, yaptıkları güzel icraatları yâd ediyorlar.  

Büyükler ne demişler ” İyilik yap denize at. Balık bilmezse Halik bilir.”  

MUSTAFA YOLCU- 5.3.2011
   

17 Nisan 2017 Pazartesi

16 NİSAN ANAYASA REFERONDUMU

16 NİSAN ANAYASA REFERONDUMU

Anayasa referandumu yapılarak % 51 oyla kabul edildi. Milletimize hayırlı uğurlu olsun. Ülkemiz için yeni bir yönetim biçimi olan Cumhurbaşkanlığı sistemi başlamış olacaktır.

Güreşte bir nakarat vardır:
Pehlivan pehlivan…
Alta düştüm diye yerinme
Üste çıktım diye sevinme
Üste çıkarsan apış, alta düşersen yapış
Bu meydan er meydanıdır
Er olan çıksın meydana
Hz Hamza’dır piriniz, yıkılıp yıkmaktır arınız.
Elbet yıkacaktır biriniz
Allah Allah İllallah, Muhammed ün Resulullah

Her seçimde birileri kazanacak, birileri kaybedecektir. Seçimde bir er meydanıdır. Her kez kazanmak, kazanacak kişinin yanında yer almak ister.

Seçim bitmiştir. Gün iş yapma zamanıdır. Tüm milletin yan tana durma zamanıdır. Bulunduğumuz coğrafya sorun yumağına dönüşmüştür. Bir an önce sorunları çözmek, bunun için politika üretmek zorundayız.

Yönetenler yönelttiği halk için baba şefkati ile bağışlayıcı olmalı, insanımızla kucaklaşmalı, kimseyi ötekileştirmeden yolumuza devam etmeliyiz.

Her hatanın kazası yoktur. Ona göre üç kere düşünüp bir kere karar vermeli, minimum hata ile icraatları sürdürmeliyiz.

Artık kaybedecek zamanımız ’da yoktur. Dedim dedi ile vakit kaybedemeyiz. Dost, müttefik bildiklerimiz düşman, arkadaş bildiklerimiz yılan olmuştur.
Dünya beşten büyüktür ama dünya bu beşin oyuncağı olmuştur. Bu gün başka, yarın başka konuşmaktadırlar.

Ülkemizi ilgilendiren, odağında olduğumuz konuda  komşu bir ülkenin yöneticisi“ Siz bu konular ile uğraşmayın. Ülkemizden gelecek turistleri iyi ağırlayın. Bize göndereceğiniz gıda ürünlerinin sağlıklı olasını temin edin. ” Diyerek adeta bizimle dalga geçmektedirler.

Uğraşmamız, düşünmemiz gereken konular çok ve girifttir. Biz iç politika ile uğraşırken, sınırlarımızdaki ve ege adalarındaki oldu bit tilere göz yumamayız.

Particiliği, hizipçiliği bir tarafa bırakarak el birlikte ülkemizi kalkındırmanın yollarını arayalım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan devlet malını çarçur ettirmeyelim. Çimentoya taşa para harcamayı bırakıp, istihdam sağlayacak alanlara yatırım yapalım.

 “ İngilizlerin ezeli ve ebedi dostları düşmanları yoktur. İngilizlerin ezeli ve ebedi menfaatleri vardır.” Deyiminde olduğu gibi, hamasi dış politika konuşmalarını bırakarak, az konuşulan ama iş yapılan dış politikaya dönelim.

At sahibinin altında kişner. Her yönetim, iyi yöneticisi ile başarılı olur. Cumhurbaşkanlığı sistemi de devlet ve milletin hayrı için olursa başarılı olur. Olumsuzluklar ile yönetilecek olursa bu günleri arar oluruz.

Görünen odur ki, bu yönetim dualı ağızların duasını almış, başarıya ulaşmıştır. Dua alabilmek içinde –“ Adaletle hükmetmeyi, halkı karşımıza almamayı,  kul hakkı yememeyi sağlamalıyız.”  Bunu başardığımız takdirde dâhili ve harici hiçbir güç bizi yıkamayacaktır. 

Yapılan referandum vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun.

Mustafa Yolcu
17.04.2017