ARKADAŞIM RECEP KÖMÜRCÜ
İskilip’te pirinç pazarında
bulunan dükkanımız’ da otururken, Recep bazen bizim dükkâna uğrar, oturur
konuşurduk. Azmi millî İlkokulunda birlikte okuduk. Recep benden bir sınıf
geride idi.
Ortaokul, lise derken
kendimizi Ankara ’da Üniversite’de bulduk. Recep benden önce Hukuk fakültesine
başlamıştı. Bende Siyasal Bilgiler fakültesinin arkasın da bulunan, Cumhuriyet
yurdun da kalıyordum. Bazen Receple buluşmak için, Hukuk Fakültesine de
uğrardım. Okulun kantininde çay içerdik. Bir sefer’ de, o günkü dersleri olan
uluslararası hukuk dersine birlikte girmiştik. Dersin hocası uluslararası
hukuku” müeyyidesi olmayan hukuktur. Güçlü devletin, güçsüz devlete karşı
kullandığı yaptırıcı hukuktur” diye tarif etmişti. Bu dersi hiç unutmadım.
Uluslararası ilişkiler de bu durum, hep aklıma geldi.
Recep ders çalışmaya, milli
kütüphaneye giderdi. Dersten sıkılınca, günlük gazetelerin olduğu yere gider,
gazete okurdu. Bilhassa okuldaki hocalarının makalelerini kaçırmaz, hocalar
imtihan da makalede adı geçen konuları soruyor derdi. Ben kütüphaneye, gazete
okumak için ara sıra giderdim.
Recep fakülteyi bitirdi.
Hakimlik imtihanını kazandı. Değişik yerlerde Sulh Hukuk hakimliği yaptı. Sulh
Hukuk Hâkimi olarak Ankara adliyesine tayini çıktı. Benim zafer Meydanın’ da
bürom vardı. Recep bazen büroma uğrar, bazen’ de ben öyleden sonra adliyeye
yanına giderdim. Daha sonra Asliye Hukuk hâkimi, Ticaret Mahkemesi hâkimi oldu.
Recebin en belirgin özelliği, dava dosyalarını iyice inceler sonra karar
verirdi. Bir keresinde arsa değer tespitini bilirkişiye vermiş, bilirkişi de
raporunu vermişti. Arsanın bulunduğu yerdeki emlakçıyı telefonla arayarak,
arsanın değerini emlakçıdan öğrenmiş, değerin bilirkişi raporu ile uygunluğunu
tespit edince kararını vermişti.
Bir kez de bana, bir dosyası
hakkında görüş sormuştu. Benim yorumum, onun yorumu ile uyuşmamış farklı
düşünmüştük. Recebin dava konusu kararı Yargıtay’a götürülmüş, Yargıtay
kararını onamıştı. Daha sonraki yıllarda Recebe, bu karar hakkında düşüncesinde
değişiklik olup olmadığını sorardım.
Recep sonra Yargıtay
Hakimliğine, arkasından Anayasa Mahkemesi hakimliğine seçildi. Bütün bu
ilerleyiş bileğinin hakkı ile, tırnakları ile kazandığı başarının sonucu olarak
gerçekleşti.
Recep en son, Anayasa
Mahkemesi Başkanı yardımcılığına seçildi. Kendisinin bu seviyelere gelmesinden, gurur duydum. Hakkı vermek için, kılı
kırk yaran birinin böyle bir göreve gelmesi, ülkemiz içinde öğünc
kaynağıdır.
Yakın zamanda, recep
kardeşimin ziyaretine gittim. Makamın’ da otururken, aradan geçen 55 yıllık
süreç, gözümün önünden filim şeridi gibi geçti. Bir kez daha arkadaşım ile
gurur duydum. Bana vatan ve milletin hayrına yaptığı güzel şeylerden bahsetti.
Arkadaşım Recep Kömürcü,
Anayasa Mahkemesi Hakimliği üyeliğinden yakın zamanda emekli oldu.
Değerli arkadaşıma, ömür
boyu sağlık sıhhat ve afiyetler dilerim.
Mustafa Yolcu- 05.04.2020