HACI ALİ DURSUN ( KOCA ALİ )
İskilip’in bir zamanlar en tanınmış simalarından biriydi.
İskilip’te ilk defa otobüs işletmeciliğini başlatmış, ilklere imza atmış, Evlice ile yıllarca rekabet yaparak İskiliplileri Ankara – Çorum’a nerdeyse bedava denilecek fiyatlar ile taşımıştı.
Neticesinde bu rekabet Koca Ali’nin de Evlice ninde ekonomik olarak erimesine yol açmıştı.
Kocaali öyle bir kişilikti ki; kimin ölüsü olsa orada, kimin dünürlüğü varsa en başta, Hanönü camii tamir olacaksa en başta o oluyor idi. Bu camiyi iki defa tamir ettirmiş idi.
Bizim bahçemizde kavaklarımız vardı. Cami tamiratında kavakları kestirerek camide kullandırmış. Ben İskilip’e geldiğimde – “ MUSTAFA BAHÇEDEKİ KAVAKLARINIZI KESTİREREK CAMİDE KULLANDIRDIM. SİZİNKİLER YETMEDİ BİR BAŞKASININ BAHÇESİNDEDE KAVAK VAR DEDİLER. SAHİBİ ANKARADA İMİŞ O KAVAKLARDA KESİLİP CAMİDE KULLANILDI. KALANINI BİR YERE İSTİF ETTİK. SAHİBİ İSKİLİP’E GELİNCE ONU BULDUM VE KAVAKLARINI CAMİDE KULLANDIĞIMIZI, İSTERSE PARASINI ÖDEYECEĞİNİ, İSTERSE KALANINI ALABİLECEĞİNİ SÖYLEDİM. KAVAĞIN SAHİBİDE HAYRIMA OLSUN, KALANINI BAŞKA YERDE BİR CAMİDE KULLANIN DEDİ ” diye bana aktarmıştı.
Bu kendisinin medeni cesaretinin, kendisine güvenmenin, çevresinin ona güvenmesinin neticesi idi.
Gençliğinde Kırıkkale’ye gittiğinde DDY sahası içinde yığılmış demir hurdalarını görür. İdareye giderek demir hurdalarının satılıp satılmayacağını sorar.
Onlarda- “ Ankara’ya soralım izin verilirse satarız” demişler.
Ankara’dan izin gelmiş. Açık artırma ile satılarak bu demirleri Kocaali almış.
Bu hurda demirleri alıp satmaktan güzel kar ettiğini anlatmıştı.
Yok denecek kadar haçlıkla askere gider. Askerlik süreleri yaklaşık üç yıldır. Orada çarşıdan tek çaydanlık alarak fırsat buldukça çavuşları ile askerlere çay demleyerek satmış. Askerden gelirken İskilip’e para getirdim demişti.
İşte bu müteşebbislik idi. Hazıra konma değil arayıp bulma idi.
İskilip’ e Murat marka taksileri ilk o getirip satmaya başlamıştı.
Bursa’ya hemşerilerimiz otobüs almaya, kamyonların üzerine otobüs karosörü koydurmaya gidiyorlar. Ödemede vade söz konusu olduğunda Oradaki firma yetkilileri- " KOCALİ KEFİL OLURSA İŞİNİZİ YAPARIZ " diyorlar.
İskilip’te şimdi otobüs işi ile uğraşanların çoğu onun bir zamanlar otobüslerinin muavini, şoförü idiler.
Hacı Karani hazretlerinin mezarı düz kayanın dibinde köprünün yanında imiş. Mezarın buradan kaldırılması ve buradan yol açılması İskilip’teki idareciler tarafından kararlaştırılmış.
Mezarın kemikleri altta kalacak, üzeri greyder ile düzlenerek yol açılacak.Karar bu
Rahmetli bu konuyu bana şöyle anlatmış idi:
" Bunun üzerine KOCALİ başta olmak üzere başka katılımlar ile organize edilerek; şimdiki Hacı Karani hazretlerinin bulunduğu mezar yeri gündüz kazılıp hazırlanmış. Gece olunca Hacı Karaninin mezarı açılarak kemikleri toplanmaya başlanılmış. Mezarda sadece ayak kaval kemiği kaldığında uzaktan o zamanlar asayişi sağlayan jandarmanın düdük sesi duyulmuş. Hemen bir torbaya koydukları kemikleri toparlayıp şimdiki mezarlıktaki mezar yerine kemiklerini yerleştirmişler.
Eski mezar yerinde sadece Hacı Karani Hazretlerinin ayak kaval kemiği kalmış."
Kocaali daha sonraları otobüsünün iki kere kaza geçirmesi, tazminatlar, vergi dairesi ile ilgili sorunları, sağlık sorunları yüzünden otobüsçülüğü bırakmıştı.
Bir gün Pirinç pazarının karşısında Mehmet Atarın dükkânının önünde otururken, bir zamanlar muavini, şoförü, o sıralarda otobüs sahibi olmuş birisi önünden selam vermeden geçer. Kocaali iç çeker. Mehmet Atar sorar hacı niye iç çektin
" BUNA EKMEĞİNİ BEN VERMİŞTİM. ŞİMDİ ÖNÜMDEN SELAM VERMEDEN GEÇİYOR "
Buda insan hayatının vefasızlık örneği.
Memleketimizin böyle iyiliksever, herkesin ölüsü nünde dirisinin de arkasında karşılık beklemeden duran insanlara ihtiyacı var. Böyle insanların sayısının artmasını diliyorum.
İskilip’te onun bu cemiyetçilik konusunu bir süre daha sürdüren rahmetli sebzeci anaç ile nakliyeci şimdi tuz işi ile uğraşan HAMDİ GÜLER’ İDE tanıyorum.
Bütün bunları genç nesle örnek olması ders çıkarılması arzusu ile yazıyor.
Kocaali eniştemi arkasından rahmet ile anıyorum.
MUSTAFA YOLCU - ANKARA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder