Çorum’un Leblebisi
25.06.2009 Tarihinde
aşağıdaki yazıyı yayınlamıştım.
“Leblebi Çorum ile özleşmiştir.
Çorum deyince akla LEBLEBİSİ
gelmektedir.
Çorum kaynaklarına göre halen Çorumda
200 adet leblebici dükkanı bulunmaktadır.
3 asırlık leblebi gözyaşı ile
Çorum'da doğmuştur.
Leblebiyi ilk bulan kişinin, 3 asır
önce yaşadığı söylenilen Seyyah Ahmedi Sever olduğuna inanılıyor.
Anlatılanlara göre leblebinin doğuşu şu şekilde olmuş:
''Ahmedi Sever adında bir seyyah
varmış. Bu seyyah 19. asrın ortalarında bir ikindi namazı vaktinde düşünürken,
gözlerinden yaş akmış. Gözyaşları nohutların üzerine düşmüş. Gözyaşı damlası
düşen nohutların kabarmaya başladığını gören Ahmedi Sever, onları ateşte
kavurmuş. Daha sonra ise çeşitlendirerek bugünkü yediğimiz leblebiyi bulmuş.
Seyyah Ahmedi Sever, Çorum'dan sonra
Ankara, Güdül ve pek çok yeri gezmiş.
Son olarak gittiği Sandıklı'da vefat
etmiş. Mezarı da oradadır.
Seyyah, gittiği yerlerde leblebinin
yapımını anlatmış.''
Çorumlu leblebiciler her yıl Ramazan Bayramından önce; Arife gününde ikindi namazı sonrası kentin en eski leblebici dükkânında toplanarak, Ahmedi Sever Efendi ile diğer ustalarını anarlar. Ve işlerinde bereket ve helal kazanç elde etmek için dua ederler.
Benim babamın sanatı da leblebicilik
idi.
Babamın zamanından kalma evimizde
koyun bağırsağından yapılmış dört ayrı kalbur vardı.
Leblebinin kalitelisi nasıl anlaşılır
diye babama sorduğumda:
” Leblebiyi parmaklarının arasına
alıp ezmeye çalışacaksın. Kolayca ezilirse o leblebi iyi leblebidir “ diye anlatmıştı.
Diğer bir hususta leblebi irilikte
karışık olmayacak, aynı cins kalburun tane iriliğinde olacaktır.
Ne çok kavrulacak, ne açık sarı
olacak, hafif koyu bir sarılığı sergileyecektir.
Farklı irilikte bulunan leblebiler
farklı fiyat ile satılacaktır.
1980 li yıllarda Çorumda o kadar
güzel leblebiler üretilirdi ki, iri iri tek kalburdan çıkmış, karanfil kokulu
leblebiler burçu burçu kokardı.
Uzun yıllardır bahsettiğim irilikteki
leblebiyi Çorum’da bulamıyorum.
Çoruma geldiğimde leblebi alırken,
her seferinde eski leblebilerin muhabbetini yaparım.
Niye eskiden olduğu gibi iri leblebi
bulamıyoruz diye sorduğumda:
“ Eski nohutlar artık yok. O yüzden
bahsettiğiniz leblebiyi üretemiyoruz “ diye cevap alıyorum.
Bu yazıyı yazmadan önce Balıkesir’de
internette sitesi de bulunan bir nohut satıcısını telefon ile aradım.
Kendisine iri nohut un bulunup
bulunmadığını sordum.
Bana cevaben” Bizde her cins nohut
mevcuttur. Fiyatları nohut cinsine göre değişiyor. Alıcı bize geldiğinde kendi
hesabına göre nohudunu alır ve gider” diye cevap verdiler.
Bilhassa Samsun yolu üzerindeki
leblebici dükkânları, kaliteye çok önem vermelidirler.
O güzergâhta öyle leblebiler
satılıyor ki!
Samsun tarafına giderken yolda durup,
leblebici dükkanına girip leblebi almak istedim.
Leblebiye avucuma aldığım baktığımda,
üç dört ayrı elek iriliğinde leblebi olduğunu gördüm.
Leblebiyi parmaklarımın arasına alıp
ezmek istedim. Ezilmesi için birde mengene gerekiyordu.
Dükkân sahibine bu durumları
ilettiğimde, bana içerden başka bir leblebi verdi.
O leblebiyi alarak gittim.
Yoldan geçerken güzel bir leblebi
alan kişi, gittiği yerde bu leblebiyi överek Çorumdan size leblebi getirdim
diye hediye edecektir. Bu Çorum leblebisinin güzel reklamı olacaktır.
Kalitesiz bir leblebiyi alıp onu
hediye götürdüğünde yüzü kızaracak, Çorumdan bir daha leblebi almadığı gibi,
Çorum leblebisinin kötü reklamını yapacaktır.
Çorum ile özleşmiş olan LEBLEBİ’NİN
kalitesi konusunda bir norm tutturulmalı, kaliteden taviz verilmemelidir.
Leblebicilik sanatının ihtiyaç
duyduğu işgücünün temini için, Halk Eğitim Merkezi düzenlediği kurslar ile
sanatkâr yetiştirilebilir.
En güzeli Çorum’da Endüstri Meslek
lisesine Leblebicilik ile ilgili bir bölüm eklenip, müspet ilimler ile de
teçhiz edilmiş sanatkâr yetiştirilebilir.
Tabi bu ilk olacaktır. İlk olmak bazı
sorunların çıkmasına neden olabilir.
Bunun örnekleri mevcuttur. Bazı
bölgelerde yöresel sanatlar ile ilgili olarak Endüstri Meslek Liseleri
açılmıştır.
Güzel leblebili günler dilerken bu
sanatın üstadı Ahmedi Sever efendiyi rahmet ile anıyorum.” Yazım bu şekilde
sona eriyordu.
Çorum Tanıtım Günlerinde Çorum’dan
Mustafa Gülşen Bey ile karşılaşarak, sohbet ettik. Kendisine daha önce
yayınlanmış olan yukarıdaki yazımdan bahsederek, leblebi üretimi konusunun
yeniden ele alınmasını istedim.
Mustafa Bey bu konuda şunları
söyledi:
“ Çorum’da leblebiciler olarak birlik
oluşturacağız. Sanayide kuracağımız leblebi işleme tesisinde, leblebinin ilk
kademe işlemesini yaparak pazara sunacağız. Buradan alınan yarı işlenmiş
leblebiyi, leblebici esnafımız dükkânında işleyerek satışa sunacak. Böylece
yarı işlenmiş leblebiyi almak için esnafımız başka şehre gitmeyecek. Kurulacak
tesiste de 15-20 hemşerimiz çalışarak iş sahibi olacaktır.
Halen leblebicilikte çalışacak iş
gücü bulmak ta zorluk çekiyoruz. Bunu temin için endüstri meslek lisesi veya
halk eğitimde, leblebicilik sanatını öğretecek bölüm açtırmaya çalışacağız.”
Mustafa Gülşen beyden bunları
duymaktan çok mutlu oldum. Geç kalınmış bu hamlenin bir an önce
gerçekleştirilerek, Çorum Leblebisinin hak ettiği yere gelmesini canı gönülden
arzu ediyorum.
MUSTAFA YOLCU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder