19 Ağustos 2012 Pazar

İSKİLİP'TE RAMAZAN İLAHİCİLERİ


İSKİLİP’TE RAMAZAN İLAHİCİLERİ
İskilip’te ramazanla birlikte, teravih namazından sonra ve sahur vaktinde cami minarelerinden ilahi söylenirdi. Annelerimiz saclarda mayalı yapar, dışarıdan ilahi sesi sabahın mamurluğunda çınlardı. İlahi söylenen camilere’de evlerden sahur yemeği giderdi.
İlahiler ramazanın başında başka, ortasında başka, sonuna doğru elveda ramazan diye başlardı.
Bayramda ise sokaklarda bir tarafta topçular, bir tarafta nareciler, ilahicilerde sırığın ucuna bağladıkları havlu ile aşağıdaki manileri söyleyerek dolaşır, bahşiş toplarlardı. Gidilen evde isimler evin sahibine uygun olarak söylenir, bayram daveti olan evlerde davet yemeğine katılıp giderlerdi. Bazı evlerde sırığa havlu benzeri şeyler bağlanırdı.
Rahmetlik kambur Hamdi vardı. Kulağı az duyardı. Bayramlaşmak için bir eve yanındaki arkadaşı ile giderken “ Hasan bayramlaşmaya gidince, önümüze baklavu koyarlar.  Tabaktaki baklavunun ikisini yeme yelimde bırakalım. Sonra ayıp olur ha.” Diye bağırarak söylemiş. Hamdi kendine göre yavaş söylemiş ama onun bu konuşmasını gittiği ev halkıda duymuş, başlamışlar gülmeye. Bayramlaşmaya gelince, önlerine gelen baklavunun ikisini yemeyip bırakmışlar. O bembeyaz kıyır kıyır İskilip baklavusunu.  Birisi bir tabak baklava gönderse de geçmişine dua edip yesek değilmi. 
Ramazan Bayramı Manileri

Yeni cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Benim karnım toktur emme
Arkadaşım börek ister
x x x
Çarşı cami baştan başa
Keklik seker taştan taşa
Sana derim Mustafa paşa
Bayramın mübarek olsun
x x x x
İlahici kapıya geldi
Ev kalkına selam verdi
Darılmayın ilahici
Bahşişi almaya geldi
x x x x
Tarlalarda olur deste
Kekliği kafeste besle
Sana derim Hasan usta
Bayramın mübarek olsun
x x x x
İşte geldik kapınıza
Selam verdik hepinize
Sana derim Nuriye teyze
Bayramın mübarek olsun
Mustafa Yolcu

Hiç yorum yok: